Vişne ayıklıyorum ben burada. Çok güzel balıklar pişiriyorum, rakıdan mahrum bırakmadığım sofralar kuruyorum. Denize giriyorum. Öyle şekilli yüzmüyorum, oyalanıyorum çocuk gibi. Dipten kum çıkarıyorum mesela, deniz kabuğu bulmaya çalışıyorum. Güneş banyosu yapıyorum bolca. Gri, siyah, lacivertle kaybettiğim zamanı, sarı ve turuncuyla telafi etmeye çalışıyorum. Daha az sigara içiyorum, daha az alkol alıyorum. Özellikle yapmıyorum bunu, canım öylesini istemiyor çünkü burada. Siyah giymiyorum, makyaj yapmıyorum. Sandaletten başka bir şey geçirmiyorum ayağıma. Abartıyı da, o süslü reveransları da, kendimi anlatma çabasını da bıraktım bir kenara. Daha az insan görüyorum. Daha az insana, daha çok merhaba diyorum. Her şey basit; sade. Sıkıldığım da oluyor tabii, ama geçiveriyor hemen. İncik boncuğu döküyorum önüme, kolyeler, küpeler yapıyorum. Okumayı ertelediğim kitapları okuyorum. Annemle kavga ediyorum bazı bazı, e bi senedir çok boşladım neticede. Her şeyi geçtim; hayal kuruyorum! Hiçbir detaydan kaçınmadan, hiçbir şeyi eksik bırakmadan, her rengi bolca kullanarak uzun uzun hayaller kuruyorum. Plan yapmıyorum; sadece hayal kuruyorum.Yapmayı istediğim şeyleri yapıyorum sadece, yapmak zorunda olduğum şeyleri değil. Zira yapmak zorunda olduğum bir şey de yok. Karmaşık bir hayatım yoktu; ama ben onu yorucu ve bunaltıcı hale getirmek için her şeyi yapmıştım, biliyorsun sen de. Artık bulanık detaylardan, yorucu saçmalıklardan, gereksiz samimiyet ve aşırı nezaketten arındırdım hayatımı. Ben öyle olduğuna inanıyorum en azından. Seninle konuşamadık ya epeydir, biliyorum içten içe merak ettiğini. Fırsatın olunca merakını dindiresin diye anlatıyorum bunları; bi de belki dayanamaz gelirsin diye.
Otobüse binince bir aydınlanma olur; bir anda zihnim berraklaşır, tüm sorular cevaplanır falan sanmıştım ben. Ne bileyim, bi hafifleme yaşarım diye düşünmüştüm en azından. Hiç de öyle olmadı. Zamanla bastı ayaklarım yere, zamanla geri gelmeye başladı kendime güvenim. Yeni yeni hatırlıyorum kim olduğumu, neye benzediğimi. Ama itiraf edeyim, çok iyi geliyor bana bu süreç. Her şeyden uzak, kendime yakın, epey de eğlenceli ve keyifli üstelik.
Yazınca fark ediyorum aslında nasıl zamanların içinde olduğumu, neler yaptığımı. Yaşarken öyle olmuyor ama. An geliyor ya da belki bir his, bir düşünce ve yaşıyorsun. Sıyrılmış ve geride bırakmış hissediyorum artık kendimi. Arınmış ve toparlanmış.. Sanki beni bekleyen güzel şeyler var ve ben bunlara hazırım gibi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder